Geçen yıl tadı damağımızda kalmıştı, etkinliklerin, iş yoğunluğundan aklımdan Çıkıvermişti taki arkadaşımın beni aramasına kadar. Bende bir hışımla hemen geliyorum deyip telefonu kapadım, adımımı kapının dışına atar atmaz yüzüme gelen dayanılmaz sıcaklık biranda fikrimi değiştirmeme neden oldu. Çıktığım hışımla geri döndüm.
Bir yanda gitme arzusu biryanda kavurucu sıcak, arzum sıcağı yendi ve Taksim'e gittim. Etkinlik alanının girişinden girdikten sonra bambaşka bir dünyaya geldim sandım... Stantlarda dolaşırken ılıman bir iklime dönüşüverdi ortam, tüm Türkiye bir adım uzaklığımda oluverdi. Topaç Çeviren Çocuklar Çamurdan Çömlek yapmaya Çalışan misafirler, teyzelerin el dokuma halı tezgâhlarındaki göz nuru işçilikleri bir başka dünyaya dalıverdim... Taki Gaziantepli bakır işleme ustasının Çekiç sesine dek kolumdan tutup, küçük bir biz'e benzer aletle bakırı işlemesini gösterdi. ‘'Teknoloji ne kadar gelişsede asla bize bu değerleri öğreten ustalarımızı yarı yolda bırakmayacağız, bayrağımızı yarınlara güvenle teslim edeceğiz' dediler, bu mutlulukla stantları tek tek dolaşmaya devam ettim. İnsanların yüzündeki tebessüm bir şeyler öğretme ve öğrenme sevinci her hallerinden belliydi, dışarıdaki dayanılmaz sıcak ekonomik sıkıntılar yaklaşmakta olan halk oylaması kimsenin umurunda değildi. Büyülü bir rüya ve hiç bitmesin der gibiydi baktığım her yüz suya sevgi veren ebru ustaları, kamıştan Çıkan o inanılmaz ritim, kızgın ateşin mucizeler yaratan cam işlerini görmek için hala vaktiniz var 10 gün boyunca siz sanat dostlarının hizmetinde olmaya devam edecek.
Unutmayın tekrarı bir yıl sonra yada Eylül ayında dersleri başlayacak KLASİK TÜRK SANATLARI VAKFINDA...
Sabri KALENDER
Taksim gezi parkında güzel bir Cuma sabahı.
Hararetli Çalışan insanlarla, kurulmuş stantlar birbirinden güzel el emeği göz nuru sanat ve zanaat eserleri... Hepsi birbirinden güzel hepsinde buram buram emek kokusu tütüyor.
Ülkemin hem her köşesinden Hasan Amca, Hüsam Dayı, Fatma Teyze, Leyla, Ayşe, Nebahat, Osman, Şerife, Betül ve daha nice maharetli elin buluştuğu nokta olmuştu bu park.
Beyoğlu Belediyesi'nin ve Kültür Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenlemiş olduğu ‘'ALTIN ELLER' festivali 30 Temmuz 2010 Cuma günü Taksim Gezi Parkında açıldı.
Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Misbah DEMİRCAN'ın deyimiyle gidemediğimiz, gidipde göremediğimiz, zanaatleri diyarlarında alıp bizlere getirdiler. Bizlerinde yapması gereken 10 gün boyunca Gezi Parkının müdavimleri olan bu sanatkârlarımızı yalnız bırakmamaktır. Aslında onları ziyaret etmek bizler için tam anlamıyla görsel bir şölen olur.
Sadece Ülkemizden değil komşu ülkelerden, Türki Cumhuriyetleri'ndende Zanaatkaârları ağırlamakta Beyoğlu.
Gaziantep'den Sedef Kakma ustası, Kütahya'dan Kumaş dokuma ustası, Rize'den Göresel kumaş dokuma ustası, Denizli'den kumaş dokuma ustası, cam işleme ustası, el nakışı, kumaş baskı, foklorik bebekler, ahşap oyma, seramik ustası, Çarık ustası ve daha nice usta gidip görmek gerek, görüpde hatırını sormak gerek, birde zanaatını onlardan dinlemek gerek...