1987 yılının Eylül ayında, İstanbul’da, hafif yağmurlu bir cumartesi sabahında dünyaya gözlerimi açmışım. Böylelikle zaman aralığını bilemediğim hayatımın film şeridi sarmaya başladı…
İlköğretimi; Çamlıca Öncü İlköğretim Okulu ve Gökyüzü Koleji’nde tamamladım. 2001 yılında Esatpaşa İmam hatip Lisesi’ne henüz başlamışken, başörtüsü probleminden dolayı birinci sınıfı tamamlayamadan oradan ayrıldım. 2002 yılında Açık öğretim lisesine kaydolmakla beraber, annemin yönlendirmesiyle Tarih ve İslâm Araştırma Vakfı’nda Ayşenur Kadakçı Velioğlu’ndan tezhip dersleri almaya başladım. Ve tezhiple böylece tanışmış oldum. Daha önceden klasik sanatlarımız ve tezhip hakkında hiçbir bilgim yoktu.
O sıralar hayatımdaki boşluğu, belki de sadece bu şekilde doldurabileceğimi düşündüm ve haftanın bir günü Bağlarbaşı’nda tezhip kursuna devam ettim. Üstelik sınıfın en küçük bireyi olarak… Gerçi bu durum halen devam etmekte…
Tezhip sanatını öğrenmeye başladığım sıralarda; tevafuken Çok güzel kekler yapığımı öğrenen bir radyocu ağabeyden, aynı zamanda editörü olduğu özel bir dergide her ay tarif yazma teklifi aldım. Bir sene boyunca bu özel kültür dergisinde yemek tarifleri yazdım. Bir sene sonra kendi isteğimle yazmayı bıraktım.
Sonraki yıllarda tezhibe devam etmekle beraber kendime uygun başka meslekler arayışına girdim. Dikiş, el nakışı vs. öğrendim. Bilgisayar, İngilizce, Takı Tasarımı kurslarına devam ettim. Aynı zamanda iş hayatına merak sarmıştım. Çocuklara olan ilgimden dolayı belki bir anaokulunda Çalışabileceğimi düşünerek İsmek’te “Eğitici Annelik” kursuna başladım. Ve başlar başlamaz bir yuvada stajyer olarak öğretmenliğe başladım. Sonraki yıl Çalışmak için, kendime güzel bir okul buldumsa da Çalışmaktan vazgeçtim, Çünkü üniversite mezunu veya bir diploma sahibi olmaksızın Çalışmak Çok daha zordu…
Bütün bunların dışında; İlkokul Çağından önce yaptığım resimleri halen hayretle anlatan babaannemin hatırlatmaları üzerine İsmek’te bir sene resim kursuna gittim. Vakit ayıramasam da resim yapmayı seviyorum…
Senelerce verdiğim bu kadar uğraşılardan sonra maneviyatımı geliştirmek ve İslâmi bilgiler edinmek üzere Yekder (Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği)’de 3 aşamadan oluşan seminerlere başladım ve üçüncü senem, halen devam etmekteyim…
Ve ney!… Ney sesi beni Çoğu kimseyi olduğu gibi her zaman dinlendirmiştir. Neyi sadece dinlemeyi değil hem de üflemeyi öğrenmeyi Çok istiyordum. 2008 yılında İsmek’te başladığım Ney derslerine halen devam etmekteyim. Allâh kısmet ederse bunu öğreneceğim ama daha Çok Çalışmam gerek…
Tezhiple olan yolculuğuma geri dönecek olursak; 6 senelik Çalışmalarımdan sonra 2008 yılından itibaren, Klasik Türk Sanatları Vakfı’nda Ayşenur Kadakçı Velioğlu’nun öğrencisi olarak Çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Babamın kısa olduğunu söylediği film şeridimin bir kısmı bu...
Şimdi ben mi tezhibi seçtim, tezhip mi beni seçti bilemiyorum… Ama ben kabul ettim. Bunca arayıştan sonra Tezhibin içinde, aradığım birçok şeyi birden buluyorum. İki günüm aynı geçmiyor devamlı öğreniyorum, bu benim için Çok önemli. Yaşam tarzıma ve fıtratıma Çok uygun olucak ki 15 yaşımdan beri bütün gelgitlerimle beraber ona (tezhip)devam ettim, onu tanımaya başladım… Şimdilerde eskiye nazaran Çok düzenli ve titiz Çalışıyorum... Uğraştığım sanatın hakkını vermeye Çalışıyorum.
Allâh hepimizi yaptığımız işlerde muvaffak eylesin…
Yıllardır bana emek vermeyi sürdüren Ayşenur Hocam’a Çok teşekkür ediyorum…
Ve de aileme… Şu güne kadar vermiş oldukları bütün destekleri için…
Ayşe Sayın
Tezhip sanatı ile tanışması erken yaşta olan Ayşe’ nin Klasik Türk Sanatları Vakfı ile tanışması hedefini netleştirmesine vesile oldu. Onbeş yaşından beri tanıdığım Ayşe'nin tasarım yapabilme yeteneğine sahip olduğunu ve bu özelliğini tezhiplediği eserleri yansıtabildiğini düşünüyorum.
Yeni bir esere başlarken fikirleri ve yorumlamak istedikleri vardır. Bunları beraber eserlerine yansıtmaya Çalışırız ve bu gerçekten zevklidir. Ayşe'nin başarılarının devamını dilerim ayrıca ailesini onu bu konuda teşvik ettikleri ve destekledikleri için tebrik ederim...
Ayşenur KADAKçI VELİOĞLU