Klasik Türk Sanatları Vakfı

BİR ÇİçEK DEMETİ

30.11.2010


Vakfımızın 12. sergi ve seminerinin konuğu saygıdeğer hocamız Çiçek Derman hanımefendiydi,günübirlik ilişkilerin yaşandığı günümüzde;adeta meydan okurcasına bir ömür denilebilecek 46 senelik evlilikleriyle iki dev Çınar karşımızdaydı,yaradanım cümlemize böyle sevmek ve sevilmek nasip eylesin.
26 senelik öğretmenlik sürecini 26 öğrencisinin Çalışmalarıyla bağdaştırmak istemiş hocamız,seminerimiz usta-Çırak ilişkisini ele alıyordu ama adeta bize, insanlığa dair önemli açıklamalarda bulundu seminer boyunca Çiçek hocamız,gönlümüzde de Çiçekler açmasına vesile oldu.
Tezhip sanatımız her ne kadar hat sanatımıza ait eserleri bezemek olarak değerlendirilse de,hocamız gelenekli sanatlarımız arasında tezhip sanatımızın, hat sanatımızdan tarih olarak daha eski olduğunu dile getirdi.Tezhip yapmak iğne ile kuyu kazmak gibi,sabır,zaman ve azim istiyor.Daha güzeli yapma gayreti ortaya Çıkan eserlerin de güzel olmasına vesile oluyor.Bilgi esirgenmeden talip olana verilmeli,ilim ve sanat verdikçe artar aynen vakıf gibidir.Kaldıki veren Allah’tır. Yaratmak sadece O’na mahsustur.Bilgisini saklayan gerçekte kaybedendir.En önce de kendisini kaybeder.Rahmetli Süheyl hocamız,kendilerine;evlenirken bir Çocuk sahibiydin şimdi ikincisi oldu,ilk Çocuğunu sakın ihmal etme,o sanatındır,ona da evlat ihtimamı göster demiş.Fırça ihmale gelmez ve affetmez,telaşla ve özensiz yapılan iş güzel netice vermez,günümüzde sipariş alan müzehhipler talep edenin ödediği bedel ve zevkine göre hareket etmek zorunda kalıyor.Eğer yapılan iş sizi tatmin etmiyorsa altına imza konulmamalı,imza konusunda cimri davranılmalı,imza hak eden eserde yer almalı.Sipariş verecekler için örnek sayfalar ve Çalışmalar olmalı ki sonrasında herhangi bir memnuniyetsizlik yaşanmasın.
Hangi geleneksel sanatımız olursa olsun, usta-Çırak ilişkisi Çok önemli,öğrenci olacak kişi hocasına muhabbet ve sevgiyle bağlanmalı,eskiden hocalar öğrencilerini edep ve ahlak açısından Çeşitli sınavlara tabi tutarlerken günümüzde bu pek mümkün olamıyor.Sanat bir üsluptur ve el vermek ile devamı söz konusudur.Bir hocaya tabi olunur ve ona sadık kalınır.Hocalığın ücreti olmaz,ücret olursa feyz olmaz,feyz olmayınca da sanat olmaz.Her öğrenci nasibi kadarını öğrenir,kimi yüksük kadar kimi bir küp dolusu bilgi edinir.



Bizler güzellliği aksettiren birer aynayız,sanat benliği yok etmek içindir,benliği körüklemek için değildir.Hiçbir zaman yaptıklarımızı Allah’ın izniyle yaptığımızı unutmayalım,şükürle eser verelim,ne verirken gururlanalım ne de alırken şikayetçi olalım.



Tezhip sanatımız Sanayi-I Nefise Mektebi’nde 1911 yılında ders olarak verilmeye başlanmış,1968 yılına kadar devam etmiş,sonrasında rahmetli Süheyl,Muhsin ve Rikkat hocalarımızın bireysel Çabaları ve özel dersler verilerek yaşatılmaya Çalışılmış.Ne Muhsin ne de Rikkat hocamız yaşadığı süre içerisinde sergi açmışlar,ben bu seviyedeyim diye kendilerini teşhir etmek ,onlara Çok ters gelmiş.Rikkat hocamızın ilk ve son sergisi vefatı sonrası,1986 yılında Irsica tarafından düzenlenmiş.
Eski hocalarda asla yüze karşı methetmek yokmuş,hoca ödeve bakıp yeni bir konuya geçelim derse,o zaman beğendiği anlaşılırmış.
Sanat insana hayat verir ama siz de sanata hayatınızı vermelisiniz ki,sonuç alabilesiniz.Bezemelerimizi yaparken esas bezenecek olan bizim ahlakımız.Hayat geçici sanatımız ise kalıcı olmalı.
Hafız Osman’a mushaf siparişi verildiğini öğrenen öğrencisi,sipariş verene gidip hocasının yaşlandığını ve eskisi gibi yazamadığını söylemiş.Bunun üzerine kendisi siparişi almış,Hafız Osman bunu öğrendiğinde öğrencisine hiç birşey söylememiş ama tecelli odur ki öğrencisi kalemini açarken iki parmağını kalemtıraşa kaptırıp o mushafı yazamamış.
Sizlere, hocamızın söylediklerini,yazıya dökerek paylaşmak istedim ve tabi ki düşünmenizi de..Günümüzde sanat camiası içinde bile ne Çirkin hareketlerin yapıldığını hatırlarsak,daha pek Çok fırın ekmek yememiz,nefsimizi terbiye etmemiz gerektiğini anlarsınız.
Yolu her manada aşktan geçene selam,Yaradanım da cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.



Saygılarımla
Neslihan Sarıhasanoğlu
Fuat Başar,Ebru sınıfı öğrencisi





Bu Kategoriden...