Bir Aynasın Sen Geçmişten Bugüne
Klasik Türk Sanatları Vakfı'nın İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi kapsamında hazırladığı 15 sergi 15 seminer projesinin üçüncüsü; "Ebru" sergisi ve "İstanbul ve Ebru" semineri Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde 27.03.2010 tarihinde gerçekleşti.
Programımızın seminer kısmı Prof. Uğur Derman'ın yönetiminde Sn.Fuat Başar ve Sn.A.Mahmut Peşteli'nin katılım ve ifadeleriyle gerçekleşti.
Fuat Başar hocamız Ebru sanatının doğuşundan, geçirmiş olduğu aşamalardan ve zaman içinde nasıl yayılıp bugüne kadar ulaştığından ayrıca nerede ve nasıl kullanıldığından geniş ölçüde bahsederken Ebru teknesinin nasıl nazlı ve cilveli oluşunu da ekledi. Katılımcılara ilk Ebru denemelerinden oluşan güzel bir sunumla ifadelerini de katarak takdim etti. Bu sanatla tanışma evresinde geçmişte yaşanılan zorlukları, mektuplarla iletişime geçtiklerini, imkan kısıtlılığını anlatırken M.Esat Düzgünman'ın emek, gayret ve teşviklerini bir kez daha gün yüzüne Çıkarmış oldu. Ebru sanatını bırakanlara inat, pes etmeden azimle ve sabırla bugüne kadar taşınmasına vesile olduğunu ifade ederken Necmettin Okyay ve M.Esat Düzgünman'ı da katılımcılara tanıttı. Aralarında geçen hoş sohbetleri güzel nükteleri de bizlerle paylaşıp tebessüm ettirdi. Geçmişimizi de anarak rahmetle yadetti.
‘Haznedar gitti hazine kaldı biz gibin sarhoşlara' şiiriyle sözlerine giriş yapan A.Mahmut Peşteli hocamız ise günümüzde şartlarında her türlü imkandan faydalanırken etkisinde kaldığımız ve üzerimize sirayet eden farklı noktalara dikkatimizi Çekti. Tamamlayıcı uslûbuyle Ebru sanatının tanımını yaparak duyguların ve ruhun ehemmiyetinden bahsederek sanatkarı diğer kişilerden ayıran vasıfları ekledi. Ve sanatla estetiğin, uyumun ne ölçüde önemli olduğunu vurguladı. Sanatla uğraşıp, güzel vasıflarla donatılmış güzide insanların bazı pervasız tutumlarını, gruplaşmayı hatta ayrımcılığa sıcak bakmadığına hassas ve samimice değinerek sessiz bir Çoğunluğa ses getirmiş oldu. Sanata sadece maddi kaygılarla yaklaşmadan, kibir ve gururdan uzak, geniş bir ufukla bakıp güzelliğin göreceli olduğunu da bilerek farklı düşünce ve görüşleri bir arada tutarak filtrelemeyi ise şahsa bırakmayı ifade etti.
Ebru konulu sergi ve seminerimizle, iki hocamız da kendi uslûb ve tarzlarıyla sanat ve zanaat arasındaki farka dikkat Çektiler.
Bu sanata gönül vermiş öğrencilere ve katılımcılara bilgi ve birikimlerinden faydalanmamızı sağladıkları için hocalarımıza, bu fırsatı sağladığı için de vakfımıza teşekkür ediyoruz.
Esra KELLE
