Klasik Türk Sanatları Vakfı

KLASİK TÜRK SANATLARININ SANAT OLUŞ SERÜVENİ

11.04.2010

İslâm'ın sanat anlayışı, Çirkini güzel, güzeli daha güzel yapmaktır.

Güzellerden güzel olan Kur'ân âyetlerini ve hadîs-i şerifleri sanatkâr gayretiyle tezyîn etmek amacıyla, ilk defa Hazret-i Ali tarafından "yazıların anası" tâbir edilmiş kûfî hattı ile başlayan klasik sanatlar, "hüsn-i hat" tarifinde toplanıp gelişen bir güzel serüvendir.

Amasya'da yaşamış ve "ilk defa kalemin ucunu sola eğimli keserek" harflere estetik boyut kazandıran, ilk olarak kendisi için "hattat" tâbiri kullanılan sanatkâr, Miladi1200. yıllarda yaşamış Ya'kūtü'l-Musta'sımî'dir. Bu dönemler itibariyle yazı etrafında yavaş yavaş altınlamalar, süslemeler ve Kâbe tasvirleri kullanılmaya başlanmıştır.

İkinci Bâyezid döneminde yine Amasya'da Miladi1529 da vefat eden Şeyh Hamdullah bütün yazı kalıplarını değiştirerek yazının sanat hâline gelişine Çok büyük katkılar sağlamış, dolayısiyle hat sanatında yeni ve değişmez bir ekolün öncüsü olmuştur. Bu muhteşem insan, yazıların ölçü âhengine "noktalar" unsurunu getirmiştir.

İstanbul'un Fethi'nden sonra Saray tarafından desteklenen sanatlarımız yavaş yavaş estetik hâllerini arttırmış, daha fazla alanlarda altın kullanılmaya, desenler ve Çiçekler kullanılmaya başlanmıştır. Yazı etraflarına minyatür, kātı' gibi unsurlar girmiş, yan kâğıtları ebrûyla kaplı muhteşem ciltler meydana getirilerek, "kitap sanatları" oluşmuştur.

Sanatlarımız; ibâdethâneleri ve yaşam alanlarını daha güzel göstermek amacıyla Çinilere uygulanmış, duvarlarda "kalemişi", ahşap kesimde "naht" olmuş, ahşap süslenerek "kündekâri", "sedef kakma", "Edirnekâri" hâline gelmiş ve sanat yolundaki serüven devam ederek, kitaplardan ayrı, levhalara lâyık olmuş, yükseklerde göz önlerine asılmış; yıllar yılı süren bu serüven, kitap sanatları, Türk-İslâm sanatları, "gelenekli sanatlar" olarak sağlam temelleriyle, klasik Türk sanatları envanterini meydana getirmiştir.

Ahmet Zeki Yavaş
Klasik Türk Sanatları Vakfı Başkanı




Bu Kategoriden...