Klasik Türk Sanatları Vakfı

MOR SALKIM DERGİSİ - MART 2010

10.03.2010

'Mor Salkım dergisi;Üsküdar Belediyesi tarafından yılda bir defa olmak üzere yayınlanan 'Üsküdar'a Özel Yıllık Kadın Dergisi'dir.' Bu yıl 4'üncüsü yayınlanan muhteviyatnda vakfımızıda anlatan bir makale yer almaktadir.'

MOR SALKIM DERGİSİ - MART 2010
ÜSKÜDÂR'DA KLASİK TÜRK SANATLARINI YAŞATANLAR

Üsküdâr; asırlardır sanata ve sanatkâra tüm içtenliğiyle kucak açmış, sinesinde emsalsiz üstâdlar yetiştirmiş evliyâlar diyârı diğer adı ile de altın şehirdir.

Dünya sanat tarihi içerisinde geçmişten günümüze kadar önemli varlık olma özelliğini sürdüren Üsküdâr, Klasik Türk sanatlarının özelliklerini arttırarak devamlılığını sağlamak ve Çağdaş teknik-estetik değerler doğrultusunda gelişimini sürdürmesini amaçlayan vakfımıza da ev sahipliği yapmaktadır.

Gelenek yöntemleriyle gerçekleşen; hat, tezhip, minyatür, ebrû, cilt, Çini, kalemişi, sedef kakma, naht, katı', kündekâri, edirnekâri gibi klasik sanatlarımızı nitelikli üretime yönlendirip geliştirmek, yaygınlaştırmak, desteklemek, tanıtımını yapmak ve kamuoyunda bu sanatlara ilgiyi artırıp gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla kurulmuş olan vakfımız; Klasik Türk sanatları ustaları arasında beraberlik oluşturularak, ata yadigar bu büyük mirasın deformasyona uğramasını engellemeyi, gerek sanatkârlarımız gerekse uslûpları arasında ayırım yapmaksızın onları manen ve maddeten desteklemeyi, eserleri birlikte sunarak katkıda bulunmayı hedeflemiştir.

Geçmişte, bu sanatların en güzel ve doğru biçimde ülkemizde icrâ edildiğini bildiğimiz için, maziden âtiye sağlam bir köprü olma vazifesini üstlenmiş olan vakfımızda; klasik sanatlarımıza yeni gönül vermiş sanatkâr adaylarımızın ve belirli bir seviyeye gelmiş ustaların daha ileri safhalara ulaşabilmesini hedef alan gelenekli ‘'usta Çırak' eğitiminin, akademik eğitimle birlikte yürütüleceği sınıflar oluşturulmuştur.

KTSVtsanategitimi

Klasik Türk Sanatları Vakfı yalnızca vakıf etkinlikleriyle sınırlı kalmayıp, eğitim ve kültür organizasyonları da gerçekleştirmektedir. Vakfımız, eğitim faaliyetlerinin yanında ilmî faaliyetlere de ev sahipliği yapmaktadır. 

Vakfımızdan eğitim alan öğrencilerimiz, hocaların denetiminde hazırlanan seminer, eğitim, araştırma ve geliştirme programları, kültür ve sanat gezileri, standartları oluşturulmuş sanat malzemeleri, araç ve gereçleriyle yetenek kazanmakta ve Çok önemli bilgi birikimine sahip olmaktadırlar.

On iki sanat dalından birini branş, olarak seçen öğrencilerimiz, eğitimlerini sürdürürken diğer onbir sanat dallarından da teorik eğitim almaktadırlar. Bunun yanı sıra Temel Sanat Eğitimi, Osmanlı Türkçesi, Klasik Sanatlar Kültürü, Sanat Tarihi, Sanat Teknolojisi, Bilimsel Bitki Çizimi, Fotoğrafçılık gibi dersler de almaktadır.

Ayrıca; branşlarla ilgili sanat seminerlerimiz Prof. Uğur DERMAN hocamızın nezaretinde dört yıl süresince, ayda bir defa olmak üzere, konusunda üstâd kabul edilen hocalarımızla yapılmaktadır..

Sanatımız için gerekli eğitimi, konularında üstâd olan, yüzlerinden gülümseme, gönüllerinde sonsuz sabır, içlerinde öğretme arzusu olan değerli hocalarımızdan almak bizler için bulunmaz nimettir. Vakfımızda eğitim alan öğrenci arkadaşlarımızın bir bölümü hanım olduğu gibi, Çok değerli hanım hocalarımızda bulunmaktadır.

hat_yazilar

Fatma ÖZçAY Üsküdâr'da ikamet eden gönlü sanatla dopdolu olan değerli sanatkârımız vakfımızda tezhip hocalığı yapmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışında birçok başarısı bulunan hocamız için ev hanımlığı ikinci planda kalıyor. Tezhip sanatı yaşantısında ilk sıralarda yerini muhafaza ederken, sanatını icrâ edişinde onu engelleyecek her türlü meşgaleden uzak durmayı tercih ediyor. 

Fatma Hanım için; Üsküdâr'lı olmak, tam anlamıyla kelimelerle anlatılması pek mümkün değil. ‘'Yeşilinin bol oluşu, sakin semt yaşantısı, tarih ve kültürel yapısı ve tabi ki vakfımızın Üsküdâr'da oluşu, geçmişi anımsatan nostaljik yapısı, sonradan buraya yerleşmiş olsanız bile kendinizi asla yabancı hissetmiyorsunuz' diye düşüncelerini dile getiriyor.

Vakfımızın değerli hocalarından olan Emel TÜRKMEN düşünceleri ise kısaca şöyle; Klasik Türk Sanatlarında önemli bir yere sahip olan ‘'Tezhip' sanatını, en güzel şekilde icrâ etmeyi ve öğretmeyi hedefleyen vakfımızın, Üsküdâr'da kurulması gerçekten Çok isabetli bir düşünce.

Klasik Türk sanatının ruhunu, karakteriyle mezcetmek sanatkârların yetiştiği kadim semtlerimizden biri olan Üsküdâr'ın şairlerinin, yazarlarının, ebrû ustalarının ve hattâtlarının varisleri olarak bu zengin geleneği aynı semtte yaşatmaya Çalışmak hem Üsküdâr'a hem tarihimize hem de ecdâdımıza vefa borcumuzdur. Bu borcu, en güzel şekilde ödemeye Çalışan Klasik Türk Sanatları Vakfında, öğretim görevlisi olarak Çalışmaktan onur duyuyorum.

Çünkü sanatçılar, geçmişle gelecek arasındaki bağı sağlamlaştırdığı ve güzelleştirdiği için sanatçı olurlar. Akademik eğitimi amaçlayan, hedeften sapmadan eğitim ve öğretime devam eden vakfımızın değerli başkanı Ahmet Zeki YAVAŞ'a teşekkürlerimi sunuyorum.

Vakfımızın değerli bir başka hocası ise; Ayşenur KADAKçI VELİOĞLU
Ayşenur Hanım;' Sanat, mükemmelliği kendinden bilmeden mükemmeli aramaktır. Güzel estetikse aşk ile yaratılmışı ruhundakilerle bütünleştirebilmek, görünen ile görünmeyene ulaşmak Çabasıdır. Her sanatçı kendi yaşadığı toplumun kültür etkisiyle yoğrulur ve ona kendinden bir şeyler katmak ister.

Tezhip sanatı ise buna aracı olabilecek nitelikte zarif, tek bir motifle tabiatta sanatla olan bütün ayrıntıları kendine özgü temsil edebilmeye vesile olan bir sanat dalıdır.' Demekle sanatına karşı olan duyarlılığını dile getiriyor.


husrev_subasi ahmet_zeki_yavas


Klasik Türk sanatlarını Üsküdâr'da yaşatanlardan biriside Berrin ÇAKİN GÜç.

Berrin hanım minyatür sanatçısı, vakfımızda minyatür dersi vermekte olan Berrin hanım, evli Çok şirin bir kız Çocuk annesi. Sanatına olan aşkı, anneliğiyle beraber sanatını sürdürmesine engel olmuyor. Bilgi ve becerisini öğrencilerine Çekinmeden nakşeden minyatür sanatçısı; sabrı olan ve öğrenmeyi canı gönülden isteyen, sanatı ve paylaşmayı seven tüm gönül dostlarını vakfımıza bekliyor.

Vakfımızda tezhip hocası olan Asiye KAFALIER; ‘'Üsküdâr'ın İstanbul içindeki konumu, manevi değerleri, olumlu etkileriyle sanatı ve sanatçıları kendine Çekmektedir. Klasik sanatlarımızın tarihi gelişimi içinde semt önemli bir yer tutmaktadır.

Türk süsleme anlayışının özellikle mimarideki güzelliği, sokaktaki insan ile paylaşılırken daha etkili olan geniş kapsamlı sanat eğitim kurumlarıyla canlılığını korumaktadır.
Kültür tarihimizde üstâdlarımızında yaşadığı ve ilham aldığı Üsküdâr'da yaşamak ve sanat ile ilgilenmek sorumluluklarımızı arttırmaktadır.'

Vakfımızın tezhip hocası Arda ÇAKMAK'ın öğrencilerinden Nigar ÖZ ise; 'Sanat, aşk azığını yanına alıp acıya, neşeye ve de hüzne yolculuktur ki; bunu bir Çığlık ile beyan eder sanatkâr. Adres, tabi ki maneviyatın İstanbul'daki mekânı Üsküdâr'dır.
Zira geçmişe ve dahi geleceğe dokunmanın, feraha ermenin halidir vakıf. Velhasıl, Nuh'un gemisine ilticadır.' demektedir.

osman_ozcay orhan_dagli



Yine vakfımızın hat hocası Davut BEKTAŞ'ın öğrencilerinden Emine Elif AKYÜZ ise; ‘'Üsküdâr gibi bir ‘'Güzel'in tarihten günümüze bunca büyük sanatkârı yetiştirmiş olması elbette tesadüf değil.

Bütün tabii, kültür varlıklarıyla Sanat'ı hissedebildiğimiz derinden soluyabildiğimiz Üsküdâr'da; O'nun bu geleneğine, sanat dediğimiz bu en güzel varoluş ifadesine katkıda bulunmak amacıyla, Klasik Türk Sanatları Vakfı isminin derinliğinde, büyük bir ciddiyet ve özenle yön bulabilmeyi dilerim, ‘'görüşündedir.

Vakfımızın minyatür hocası Taner ALAKUŞ'dan minyatür dersi alan Şebnem GÖZDE'nin düşünceleri ise;' Klasik Türk Sanatları Vakfı, bulunduğu konum itibariyle sanatla iç içe olan ve tarih kokan Üsküdâr'ımızda bizleri geleneksel klasik Türk sanatları ile buluşturmuştur.

Değerli üstâdlar ile Çalışarak, verebileceğinin en iyisini vererek kaybolan sanatımızı yaşatmak, vakfımızın tek amacı olmuştur, ‘'diye duygularını ifade ediyor.


ozcan_ozcan


Vakfımızın ebrû hocası Mahmut PEŞTELLİ'nin öğrencilerinden Betül HUT:' Üsküdâr'a olan sempatisini, Çıktığı gönül yolculuğundaki, sanatını icrâ edebileceği yerin Klasik Türk Sanatları Vakfı olduğu, vakfımızın da bu tarihi dokuyla örülmüş eşi benzeri bulunmayan yerleşkede olmasından dolayı da Çok mutlu olduğunu ifade ediyor. Almış olduğu eğitimin, akademik seviyenin bile üstünde olması, hocalarının usta olması ve hedeflenildiği gibi mükemmel sanatçıların yetişeceğine inandığını söyleyen arkadaşımız Betül gibi sanata gönül vermiş birçok yarenlerimiz bulunmaktadır. 

‘'Sanatımla baş başa kalmayı dört gözle beklerim. Çünkü ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşamın ağır sıkıntısını unuttuğum vakittir bu baş başa kalış. Yarâdan'ın hiçbir şeyi esirgemeden yarattığı bu yeryüzü cennetinde, farklı bir varoluşun hazzını duyuyor ve ruhumda biçimlenen, gönlümde tomurcuklanan, ilâhi aşka erebilmenin seyr-u sefasına yolculuğum başlıyor.

Sanat; latif ve nazlı güzel... Kâbe toprağı sayılan bu aziz belde de, Klasik Türk Sanatları Vakfı gibi nadide bir kuruluşun Çatısı altında sanatlarımızı icrâ edebilme şansını Allâh'u Teâla bizlere nasip eylediği için ne kadar şükretsek azdır. Büyük bir hazine olan klasik sanatları anlatmak için, kelimeler kifayetsiz kalır. Eserlerin parıltısı, asırlar ötesinden hem gözümüzü ışıtır, hem de gönlümüzü ısıtır. Mazinin sanat ve mana güzelliklerini tanımak ve geleceğe aktarabilmek için Çaba sarfeden tüm gönül dostlarının Yarâdan yardımcıları olsun.

Sanatlarımızı icrâ eylememize mekân ve olanak sağlayan, eserlerimize hak ettiği değeri veren, bizlerin hakkını tek bir ağızdan savunan Klasik Türk Sanatları Vakfı Kurucusu Çalışanları ve Başkanımız Sayın Ahmet Zeki YAVAŞ hocama sonsuz teşekkürler.

Ayşe Emine Sultan ÇELİK



Bu Kategoriden...