21.03.2011 Tarihinde Saat 16:00’da Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde Sanat ve Namaz gönüllülerinin, hocalarımızın katılımıyla panelimiz gerçekleşti.
Panel yöneticisi Ahmet Zeki YAVAŞ bey konuşmacılar; Hattat Hasan ÇELEBİ, yazarlardan Cemil TOKPINAR, Abdullah YILDIZ dinleyenlere Çok keyifli dakikalar yaşattılar.
Klasik Türk Sanatları Vakfı ile Namaz Gönüllüleri Platformuyla ortak düzenlenen panelin açılışı en güzel dâvet olan ezanla yapıldı. Platformun etkinliği tanıtıldı.
Ahmet Zeki YAVAŞ Bey panel yöneticisi olarak sergideki eserler hakkında bilgi verdi ve bu sergilerin devâm edeceğini söyleyerek ilk konuşmacı hattat Hasan ÇELEBİ ye sözü bıraktı. (Şunu belirtmeliyim ki, Hasan ÇELEBİ Hocamızın duruşu bile insanı etkiliyor. Mânevi hâli insana âdâplı olması gerektiğini hatırlatıyor. Allah hayırlı ve bereketli uzun ömür nâsip etsin)
Hasan ÇELEBİ Hocamız daha Çok kâinattaki Rabbimizin sanatını idrâk etmek ve ibret almak için ne yapmamız gerektiği konusuna değindi. “Sanat deyince İlâhî hilkâti dışında insanların şekillendirdiği şey akla gelir ve en güzel sanatkâr Allah’tır.” Sözüyle konuşmasına devâm etti.
Bir sineğin kanatın da, bacağında, ağzındaki hortumunda ne muâzzam sanat olduğunu anlatıyor. Bunun ancak Allahın sanatıyla olabileceğine değiniyor. “Bir ressam ağacın resmini yapar, fakat ağacın kendisini yapamaz. Asıl sanat ağacı yaratmaktır. Bunu da bir tek Allah yapar.”
Hocamızın şu sözü de Çok etkileyicidir. “İbâdet kulun kendini Allaha kabûl ettirmesi tanıtmasıdır. Namazı boş vakitte kılınacak bir ibâdet hâlinden Çıkarın. Son olarak hocamız sanata ve sanatçıya değindi ve “İnsanın hilkâtinde olan sanat sevgisi bu eserleri ortaya Çıkarıyor. Yapanlara uzun ve bereketli ömür dilerim.” Konuşmasını bitirdi.
İkinci konuşmacı; namaz gönüllüleri platformu üyesi yazar Cemil TOKPINAR hocamız sanatın namazla olan ilişkisinin anlattı. Hocamız namazı ve ibâdeti bir sanat icrâ ediyor gibi yapmalıyız. Diyor ve Ramazan ayında câmilerde kılınan terâvih namazlarına atîfta bulunarak “câmilerimiz akrobasi alanı gibi oldu. Kimin daha Çabuk namaz kıldırdığına bakılıyor. Namazı bir yarış gibi kılmaktan Çıkarıp sanat gibi hûşû ile kılmalıyız. Diyerek bizi bu sözleriyle kendimize getirdi.
Namazın önemini kitlelere duyurabilmek için iletişim araçlarını kullanmamız gerektiğini ve ancak böyle etkili olabileceğimi hatırlattı. Yedi yaşındaki Furkan-ı örnek vererek bizim şuûrlaşmamıza vesîle oldu
Hocamız “Biz Çölde su bulmuşuz onu dağıtmaya Çalışıyoruz.” Diyerek konuşmasını tamamladı.
Son konuşmacımız Yazar Abdullah YILDIZ hocamız sanat ve namaz üzerine konuştu. Sergideki eserlerin bununla Çok iyi örtüştüğünü belirtti. Hocamız namazın hayatın sanatı olduğu, namazın bütün kâinatı resmettiğini ifâde etti ve kâinattan örnekler verdi. (dağlar kıyâmda durur Allah’ı tesbîh eder. Hayvanlar rükû hâlindedir. Bitkiler köklerini toprağa salar ve secde hâlindedir. Topraktan geldik toprağa döneceğiz der gibi)
Hocamız namazın hayatın ta kendisi olduğunu hayatın kalan kısmını aradan Çıkarıp gerçek sanatçıya Allah’a ulaşmanın önemine değinerek konuşmasına son verdi.
Panele katılan tün hocalarımıza ve diğer katılımcılara teşekkür eder bir sonraki etkinlikte buluşmak temennisi ile
Asiye ÇİNEMRE
Fotoğraflar: Ayşe Emine Sultan ÇELİK