Klasik Türk Sanatları Vakfı

RAİF AYDIN İLE SOHBET

22.07.2010

_Bize kendinizi tanıtırmısınız?

1965 yılında Bursa'nıın Mustafakemalpaşa ilçesinde doğan Raif Aydın, lise döneminde yaz aylarında Beyazıt'taki Sahaflar Çarşısı'nda amcası Bilal Aydın'ın işlettiği Eskişehir Kütüphanesi'nde Çıraklık yaparken ilk kez hat, tezhip ve minyatür örnekleri ile tanıştı.
Sahaf dükkânındaki yayınlarda yer alan minyatürlerdeki renk, detay ve masalsı anlatımlardan etkilenen Raif Aydın, o dönemde minyatür eğitimi alabileceği imkânların sınırlı olmasından dolayı, teknik ve malzeme konusunda deneme-yanılma arayışları içinde ilk denemelerini yaptı.
       1982 yılında İstanbul Üniversitesi'nde o zamanki adıyla Basın Yayın Yüksek Okulu'nu, şimdiki adıyla İletişim Fakültesi'ni kazanan Raif Aydın, okul dönemi boyunca da minyatüre ilgisini eksik etmedi.
Okulun ardından adım attığı basın sektöründe yaklaşık 23 yıl Çalıştığı Anadolu Ajansı'nda muhabirlik, ekonomi servisi yöneticiliği, haber müdür yardımcılığı ve haber müdürlüğü görevlerinde bulunan Aydın için minyatür sanatı, bu yoğun Çalışma döneminde istemeden uzak kalınan bir tutku olarak bekleyişini sürdürdü.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve sürekli basın kartı sahibi olan Raif Aydın, 2008 yılında emekliye ayrılmasının ardından, 2009 sonunda tanıştığı minyatür sanatçısı Taner Alakuş'tan minyatür dersleri almaya başlamasıyla, bu sanatla yeniden buluştu. Aydın, minyatür sanatıyla iç içe geçen bu yeni dönemini, ‘'hayatının ikinci baharı' olarak niteliyor.


_ Köklü sanatlarımızla genç yaşta tanıştığını öğrendik. Neden minyatürü seçtiniz?

Bu sanatla ilgilenmeye başladığım dönem itibariyle, yani 1980'li yıllardan bahsediyoruz, minyatür öğrenebileceğim kişiler nasıl Çok sınırlıysa, diğer geleneksel sanat dallarında da durum Çok farklı değildi. Galiba, bitirdiğim meslek lisesindeki Çizim derslerinde edindiğim temel teknikler, minyatür konusundaki cesaretimi artırmıştı. Ama minyatür sanatında hayal gücüyle desteklenen anlatım tarzının, bu sanatla ilgilenenlere inanılmaz bir imkân tanıdığını düşünüyorum. Ne gerçeğin sınırlı boyutları, ne perspektif, ne de renk konusunda sanatçısına hiçbir engel Çıkarmayan bu sanat dalında, yüzyıllar boyunca inanılmaz eserlere imza atıldığını görmek, benim için en büyük etkendi galiba.


_ Minyatür sanatı sizin için ne anlam taşıyor?

Bir minyatür üzerinde Çalışmak, galiba benim için faydalı bir bağımlılık haline geldi ve minyatür Çizerken aldığım keyfi de başka şeyle değişmem.
Minyatür Çalışmasının başında geçen saatler, günler, aylar günümüzde birçok insanın sahip olamadığı bir başka özellik daha kazandırıyor kişiye aslında. O da sabır. Minyatür sanatı ile uğraşmaya başlayanlar bence ilk olarak sabretmeyi öğreniyorlar ya da geliştiriyorlar. Bu aşamadan sonra ise artık minyatürün renkleri, Çizgileri arasında, minik bir detayın içinde saatlerce kayboluşun getirdiği huzur, tamamlanan her ayrıntının verdiği keyif bunu yaşayanlar için paha biçilemez değerde oluyor.


_ Minyatür sanatı eğitiminize ilişkin bize biraz bilgi verebilir misiniz?

-2009 yılının Eylül ayında, daha önce tanışma fırsatı bulamadığım Taner Alakuş hocamı arayarak, minyatür konusunda kendimi geliştirmek ve eğitim için tavsiyelerini almak istediğimi söyleyince, beni kırmadı. Yoğun Çalışma günlerinden birinde birkaç Çalışmamı inceledi. Pendik'teki cam kursu için kursiyer seçimi yaptığı ve belki 100 kişiyle görüştüğü o yoğun günde, bana ayırdığı zaman ve Çalışmalarımı beğendikten sonra, minyatür eğitimi verdiği öğrenci gruplarına katılabileceğimi söylediğinde duyduğum sevinci anlatmam Çok zor.
       Geçen yıl Ekim ayı itibariyle TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Türk Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi ile İSMEK Türk İslam Sanatları İhtisas Merkezi'nde eğitim almaya başladım. Bu iki eğitim biriminde de Taner Alakuş hocamdan ders alıyor olmam, tekniğimi hızla geliştirmemi ve kendime güvenimi artırmamı sağladı. Bu dönemde yaptığım ilk Çalışma olan ‘'Dervişin Rüyası' adlı minyatürün Klasik Türk Sanatları Vakfı'nın İstanbul ve Erguvan Koleksiyonu'na seçilmesinin verdiği mutluluğu ise anlatmamın imkânı yok.
       Taner Alakuş hocamız başta olmak üzere, İSMEK İhtisas Merkezi'nde derin bilgi ve sabrıyla nitelikli Çalışmalar ortaya Çıkarmamıza destek olan hocamızın asistanı minyatür sanatçısı Ayşe Tak ile Çalışmalarını imrenerek izlediğim diğer kursiyer arkadaşlarımın sıkıştığım her konudaki yardımları, benim için en büyük şans.


_ Bu sanat dalı ile ilgili hedefleriniz neler?

-45 yaşında yeniden öğrenciliğe dönmek galiba dünyanın en keyifli işi. İmkân olduğu müddetçe bunu sürdürmeyi ve eksiklerimi tamamlamayı planlıyorum. Umarım günün birinde ‘'Oğlum Mert'in yanında bunlar da benim diğer Çocuklarım' diyebileceğim Çok sayıda eserim olur.

Röportaj ve Fotoğraf

MERT AYDIN



Bu Kategoriden...