Klasik Türk Sanatları Vakfı

YASEMİN ULUN PAK ile EBRU SANATI ÜZERİNE SOHBET

08.01.2011


Kısaca geçmişinizi anlatır mısınız?

1982 Temmuz’unda Kahramanmaraş’ta doğdum. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Kahramanmaraş ve Aydın’da tamamladım, üniversite eğitimimi ise Harran Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde tamamladım. Sonra işletme eğitimine başladım ve bazı sebeplerden dolayı 4. sınıfta bırakmak zorunda kaldım… Yıllar yılları kovalayıp 2006 yılının Ağustos ayı geldiğinde evlenip mesud bir hayata İstanbul’da adım attım.

Ebruyla tanışmanızı anlatır mısınız? O an ebrucu olmayı Çok istediniz mi?

Evet, gelelim Ebru’ya. Ebru gönlüme ortaokul yıllarımda okulumuza kurulan koca Ebru tekneleriyle tanıştığım an düştü. Bir kermes için kurulmuştu bu tekneler ve tarih hocam da ne hikmettir bilinmez beni de görevlendirmişti. Önce seyrettim sonra daldım Ebru’ya. Yaptığımız onlarca Ebruli ipek şal ve eşarplar bizi de kermesi de sevindirmişti. Ve aradan yıllar geçti. Olması gerekenler oluyor, alışılagelmiş eğitimler sürüyordu da Ebru sanatına tekrar nerede ve nasıl başlanır sorusu aklımda bir yerlerde sırasını bekliyordu.

Klasik Türk Sanatları Vakfı’nda Ebru öğrencisi olmanız nasıl oldu?

İşte İstanbul’da başlayan mesut günler bu soruya cevap arama vaktinin geldiğinin habercisiydi. Klasik Türk Sanatları Vakfı, bütün gönül ilimlerini aynı Çatı altında bulunduran nitelikli bir kurum beni aldı içine. Öncesinde gönlüm birkaç kapı yokladı, teknelere boya saldı, sonunda Fuat Başar’da karar kıldı. Ya da Fuat Hoca’mın eserleri kalbimi Çaldı ve Fuat Başar bende karar kıldı kim bilir...

Ebru sanatını icrâ etmeye karar verme fikriniz nasıl oluştu, anlatır mısınız?

Öyle iddialı, süslü ve büyük laflarım yok. Fuat Hocam’ın dediği gibi suyu boyayan ‘deli’lerden sadece birisiyim. Bana kalırsa Ebru’yu seçmek gibi bir lüksü yok sanatçının. Ebru kendi seçimini yapıyor zaten. İstemediğini dışlıyor, öteliyor. Kendine gönül verenin kitre gibi teknesinde eritip saydamlaştırmak ve üzerinde bin bir renkten oluşan desenleri yansıtmak istiyor. Hâl böyle olunca sanattan öte bir sanat Çıkıyor Ebru’nun seçtiği Ebruzen’in ufkunda. Ben bunlara henüz vakıf olamadım belki ama Ebru ateşinden düşen bir kıvılcım kalbimi tutuşturmaya yetti.

Ebru sanatında kendinizi geliştiriyorsunuz, başka bir sanat dalında da eğitim almayı düşünüyor musunuz?

Başka bir sanat dalı daha ilgimi Çekebilir ama ben ebru sanatının deryasına dalmak ve derinlerde onunla ilgili güzellikler bulmayı umuyorum. Özelikle diğer Klasik Türk sanatlarına yönelmeyi isterim ama olurda bir gün tamam ebru benim için son noktaya ulaştı dersem (ki bu pek mümkün görünmüyor) o zaman diğer kapıları zorlarım. Ama ebru beni yalnızca kendine istiyor ya da benim kalbimden öyle geçiyor:) Aldığım eğitimden dolayı diğer sanat dalları hakkında bilgi birikimim var tabi ama onunla hemhal olmak Çok başka bir şey.

Ebru yapmaya başladığınızdan beri hayatınızda, olayları yorumlamanızda bir değişiklik oldu mu?

Ebru yapmak zamanı durdurmakla aynı şey aslında bana göre. Yani zamanı durdurmak o kadarda zor değilmiş. Teknem ile sohbete başlarsam bu dünyadan kopuyorum sanki. Soğuyan Çaylar masamda birikiyor, cevapsız aramalar telefonumda... Yorulduğumu bilmiyorum anlayamıyorum... Bünyem sinyaller gönderiyor tâkâtim kalmıyor o zaman mecbûren teknemle muhabbete ara veriyoruz... Atölyem evimin bir odası olmasa ne yapardım bilmem, teknemle sohbet gece başka oluyor Çünkü sabaha karşı kopabiliyorum, iş değil yaşam tarzı oluyor teknem açıldığında benim için.

Ebru yaparken özellikle dikkat etmeniz gerektiğini düşündüğünüz hususlar var mıdır?

Şu olmazsa olmaz diye bir kaîdem yok… Tekne hazırlığı boyaların kıvamı olmazsa olmaz zaten tercihe bağlı konular değil… Boyadır, teknedir, teferruatlar halledilince gerisi bir rüya gibidir ne zaman uyanırsın ne kadar derine dalarsın orası muammadır… Yani senin elinde değildir sonrası hayatımız gibi elinden geleni yaparsın şartları güzelleştirmeye Çalışırsın sonra sadece yaşarsın ne getirir ne götürür bilinmez… Takdir edilen Çıkar teknenden…

Ebru sanatıyla ilgili okurlarımıza tavsiyeleriniz, eklemek istediğiniz başka hususlar var mıdır?

Ebru için sabır şart… Evvelini bilmeyenler ebruyu idrâk edemezler. İzlerken kolay gelir kimi zaman ama ebru yapmak, ebrucu olmak, tekneye oturup resim yapmak değildir… Ha bu bile başlı başına donanım sahibi olmayı gerektirir o ayrı konu. Ama tam manasıyla ebru yapmaksa gönüldeki, boyayla hemhal olunacak, tekne nefes alıp veren bir can gibi kabul edilecek, ricâ minnet güzel işler istenecek, dili ezberlenecek, sana ne sunacağını anlamak için bizini daldırman yetecek… Yani ebruysa niyeti insanın buz dağının görünmeyen kısmının teknenin derinliklerinde olduğunu görmeyi bilecek…



Bu Kategoriden...